"..bir seyiciydi yanlızca.Göz kamaştıran sığnağın yamacına çekilmiş,aslında baktığının hüznün sıgınağı olduğunu keşfeden''(Oscar Wilde-De Profundis).Cennetin Doğuşu(East of Eden)NewYork galasını James Dean'siz yapmıştı.Herkes Elia Kazan'ın yeni keşfini konuşuyordu. Herkes yeni bir Brando'nun daha bulunduğunu düşünmüştü.Hakkında bir çok magazin haberi yapılabilecek,kendi yaşam tarzlarını kendilerine göstercek birini bulduklarını sanmışlardı.Oysa ki unuttukları bir şey vardı.Kendi kalıplarının çok ötesinde bir idol olmuştu.
Hayatının satır başları içeriğine göre kıyasla çok sadeydi.1931 yılında İndiana'da küçük bir kasaba da doğmuş.Dokuz yaşında annesinin ölmesi sonucu halasının yanında küçük bir çiflikte (Fairmount)büyüdü.Lise eğitimini yaptığı California'da Aktörlük eğitimi aldı.Hayatının dönüm noktası NewYork'a gitmesiydi.Fazla parası olmadığı için ücretsiz eğitim veren Actor studıos'un yetenek sınavlarına girdi.Ve kazandı.O zamanlar büyük hayranlık duyduğu Marlon Brando'da bu okulda ögrenim görmüştü.Okulun kurucusu Türk asıllı Elia Kazan'dı.İlk sinema flimi ve büyük başarısı olan East of Eden(Cennetin Doğuşu)Kazan'ın kendisini keşfiyle oldu.Elia Kazan Bir Yaşam adlı kitabında James Dean'le karşılaşmasını şöyle anlatıyor:''Romanı senoryalaştırmakta olan Poul Osborn bana oyunda kısacık rolü olan bir genci görmemi tavsiye etti.İlkin James Dean'i hiç gözüm tutmadı yine Marlon'u düşünmeye başladım.Ama Osborn'un gönlü olsun diye James Dean'ı Warner'ın NewYork ofisine davet ettim.İçeri girdiğimde o bir kanepenin kenarına oturmuş,blucin çaputlar ve sinsi köşelerden oluşmaktaydı.Yüzü gereksiz yere somurtuktu.Bundan hoşlanmadığım için onu beklettim.Buna gösterceği tepkiyi merak ediyodum.Galiba baskın çıkmıştım,odama çağırdığım zaman o küstah ifadesi silinmişti.Çene çalmaya yeltendim ya Jimmy'nin hiç sohbeti yoktu.Öylece oturup birbirimize baktık.Bana motorsikletiyle gezmeyi önerdi.Gezintiden zevk aldığımı söyleyemem,çünki jimmy gösteriş yapıyordu. Büyük kent trafiğini umursamayan bir taşra çocuğu.Ofise döndüğümde Osborn'u aradım ve bu çocuğun aynı romandaki Cal olduğunu söyledim.Jimmy'i yakınımızda oturan John Steinbeck'e gönderdim.Sonradan''Resmen Cal değil mi?'' diye sordum.''Resmen Cal''dedi.Hepsi bu.Havalananına gitmek için Jimmy'i oturduğu kenar mahalleden aldık.İsterseniz inanmayın,ama elinde kağıda sarılıp iplerle bağlanmış iki paketle çıkageldi. O lüks limuzinin içinde öyle aykırı kaçıyodu ki!.
Flim gösterime girdikten sonra büyük bir ün kazandı ve ardından diğerleri geldi.Rebel Without a Cause(Asi Gençlik)ve Gaint(Devlerin Aşkı).Diğer iki flimde de,ilk flimdeki gibi bunalımlı(İçsel savaşa düşmüş veya düşürülmüş),toplumun koyduğu anlamsız sert kurallara uymayan asi'yi canlandırdı.
Cennetin Doğuşu temelde incildeki Habil-Kabil hikayesiydi.Usta yazar John Steinback'in romanın sadece bir kısmını flime uyarlamıştır.Flimin konusu annesiz büyümüş iki kardeşin baskıcı bir babanın sevgisini kazanmak için yaptıkları rekabet etrafında gelişir.James Dean'in oynadığı Cal Trask karakteri annesi benzediği kerekçesiyle baba(Raymond Massy)tarafından sevilmez.James Dean için kendi hayatından bir kesit olan bu rolü canalandırmak zor olmadı.Jimmy role öyle uyum sağladı ki çekimler dışında sette de Raymond Massy'le arasında sürekli çatışma olur.Hemen ardından Asi Gençlik gelir.İşte bu flim James Dean'e bugün hala anılan sıfatını kazandırır.Asi Genç.Flim aileleri tarafından dışlanan gençlerin çatışmalarını konu alır.Gerçek hayatta ki aile yaşantısına bakıldığında da,James Dean için Jim Stark rolü zor olmasa gerek.Blucin,çizme giyen ve araba yarıştıran gençler.50'li yıllar için baş kaldırıcı bir fiildir.Acaba sadece 50'li yıllar için mi.Flim bu bağlamda bir kült olmuştur.Ve Türkçeye çevirilen ismiyle Devlerin Aşkı.Flim Teksas'ın petrolle deişen çehresini inceler.Jett Rink(James Dean)bir çiflikte sığırtmaç olarak çalışmaktadır.Çiftliğin sahibiyle evlenen Leslie'e(Elizabeth Taylor)aşık olur.Bu karşılıksız aşk zengin olma konusunda onu kamçılar.Sonuçta Teksas'ın en zengini olur.Büyüklüğü paranın belirlediği yerin en büyüğüdür.Gene de doyumsuzdur.Karakteri gereği uyumsuz ve ulaşılmaz bir Teksas'lı.Flim gerek zengin oyuncu kadrosuyla, gerek tarihsel bir kesit sergilemesi sebebiyle yüzyılın en iyi flimleri listelerinin başında gelir.
Hollywood'un ortasına aniden düşen taşralı bir gençti o.James Dean'in içindeki boşluk Hollywood'un boş kalan tahtını doldurmaya yetmiştir.Fakat James Dean için o noktaya gelmek kolay olmamıştı.Bir çok zorluklar,parasız geçen yıllar,annesizlik babasızlığın verdiği eziklik,en büyük aşkı Pier Angeli'nin başka biriyle ansızın evlenmesi... Belki de ulaşılmaz anlaşılmaz oluşunun,yanlızlığı sevişinin sebebide bunlardı.
James Dean'in aktörlük kadar sevdiği diğer bir uğraşı araba yarışlarına katılmaktı.Belki de içinde boşluk hissini yarışlarda aldığı haz ve zaferlerle tatmin etmeye çalışıyordu.
Peki neydi bu boşluk hissini ölümsüz bir efsaneye çeviren sebep?Belkide insanlar onun flimlerini izlediğinde kendilerini bulmuştu.James Dean'in koyu mavi gözleri içinde kendi bunalımlarını gördüler.Dağınık saçlarında kendi dağınıklıklarını ve özgürlük arzularını buldular.Çekingen tavırlarında baskılar karşısında ezilmiş tavırlarını buldular.İşte asilik te tam bu noktada geldi.Olması gerektiği gibi...Herkesin vermek isteyipte veremediği tepkilerdi James Dean.Neydi James Dean?Bir aktör mü yoksa daha fazlası mı?Hollywood'un ortasına düşmüş taşralı bir çocuk mu yoksa sınırları çoktan aşmış bir insan mı?İşte bütün bu soruları bir sır gibi bırakıp gitti James Dean.
Otuz Eylül 1955 sabahı araba yarışına katılmak için Hollywood'dan yeni Porsche'siyle birlikte ayrıldı.Kazadan önce otoyolda James Dean'e ceza kesen polis''Eğer biraz yavaş gitmezseniz Salinas'a bir daha gidemeyebilirsiniz'' dedi.66 ve 41 nolu yolları keşiştiği noktaya yaklaştığındakarşı şerittten gelen Ford kamyon Porsche'nin şeridine kaymaya başladı.Fordun sürücüsü zorlukla direksiyonu toparlar.Sonra Porsche'un tam önündeki 66. karayoluna dönmek için yeniden şerit değiştirir.Ford gene sürücüsünün kontrolünden çıkar.Ünlü aktörün son sözü:''Şu adam dursa hiç fene olmaz''olur.Ve Jemas Dean bu kazayla ölümsüzleşir.Hafızamızda hep o 24 yaşındaki asi JAMES DEAN olarak kalır.
KAYNAKLAR:*O bir Asiydi/William Bast*Bir Yaşam/Elia Kazan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder