15 Temmuz 2013 Pazartesi

Brando'nun gölgesindeki ilah: Dean

Hollywood'un ortasına aniden düşen taşralı bir gençti o. Birçok zorluklar, parasız geçen yıllar, annesizliğin ve babasızlığın verdiği eziklik, büyük aşkı Pier Angeli'nin başka biriyle ansızın evlenmesi. Ve 24 yaşında araba kazasıyla son bulan kısacık bir hayat. James Dean, bir 30 Eylül sabahı efsane mertebesine yükseldi
İtaat etmeye ve aşağılanmaya karşı bir direniş olarak geliştirilen tavırdır "cool". Marjinal bir azınlığın azınlığın takındığı savaş pozudur. Temel ahlak kurallarının mantığına uymadığını ve bu kuralların kendi üzerinde geçerli olmadığını ifade eden isyankar bir tutumdur. Sigara, alkol ve uyuşturucuyla arası çok iyidir, yerleşik kuralları sevmez. Protest kıyafetleri ve aykırı saç kesimlerini sever. İçe dönük ve bireyseldir, adamakıllı hazcıdır. Ancak bu hazcı tutum kendine zarar verme boyutuna çıkar ve ölümle oynaşma sınırlarına varır. Çoğu zaman ölüm kaçınılmazdır.
Dünyanın birçok bölgesinde gençlerin duvarlarını süsleyen ve aradan geçen 48 yıla rağmen popülerliği katlanarak devam eden bir insanın ilah statüsüne eriştiği gün: 30 Eylül 1955. Yeni yetme aktör James Dean'in kullandığı 1954 model gümüş renkli Porsche 550 Spyder karşı yoldan gelen Ford kamyonetle çarpışır. Kaza sabahı son zamanlarda merak saldığı araba yarışlarından birine daha katılmak üzere Hollywood'dan yanında co-pilotuyla hareket eder James Dean. Kaçınılmaz sondan kısa bir süre evvel Dean'e aşırı hız nedeniyle ceza kesen polis memuru "Eğer biraz yavaş olmazsanız Salinas'a bir daha hiç gidemeyebilirsiniz" der.
66 ve 41 No'lu yolların keşiştiği noktaya yaklaştıklarında; karşı şeritten gelen Ford kamyon Porsche'nin şeridine kaymaya başlar. Ford'un sürücüsü zorlukla direksiyonu toparlar. Sonra Porsche'un tam önündeki 66. karayoluna dönmek için yeniden şerit değiştirir. Ford yine sürücüsünün kontrolunden çıkar. Dean'in son sözü "Bizi görmüş olmalı" olur. Jimmy'nin boynu kırılır ve anında ölür, yanında oturan arkadaşı ise arabadan 20 m ileri fırlayıp yola düştüğü halde kazayı kırıklarla atlatır. En trajikomik nokta, hükümet için çektirdiği "Trafikte dikkatli olun kurtardığınız hayat benimki olabilir" dediği reklam filminin yayına girmesinden bir kaç hafta sonra yaşama veda etmesidir belki de... James Dean'i ölüme götüren Porsche Spyder marka spor araba George Barris tarafından 2 bin 500 dolara satın alındıktan sonra ABD'de nakil sırasında ortadan kaybolur
8 Şubat 1931 Yılında İndiana'nın küçük bir kasabası olan Marion'da Winton ve Mildred Dean'in çocuğu olarak dünyaya gelir. Diş teknisyeni olan babası Jimmy 5 yaşındayken evi terk eder, annesi 9 yaşındayken ölür. James Dean, halasının yanında Fairmont'taki küçük çiftlikte büyür. Liseyi bitirdiği California'da aktörlük eğitimi alır. Hayatının dönüm noktası, New York'a gitmesi olacaktır. Fazla parası olmadığı için ücretsiz eğitim veren Actor Studios'un yetenek sınavlarına girer ve kazanır. O zamanlar Dean'in ve birçok Amerikan gencinin büyük hayranlık duyduğu Marlon Brando'da bu okulda öğrenim görmüştür ne de olsa
Okulun kurucusu herkesçe malum Elia Kazan'dır. İlk sinema filmi ve ilk büyük başarısı olan East of Eden(Cennetin Doğusu) Kazan'ın kendisini keşfetmesiyle olur. Elia Kazan "Bir Yaşam" adlı kitabında James Dean'le karşılaşmasını şöyle anlatıyor: Romanı senaryolaştırmakta olan Paul Osborn bana bir oyunda kısacık rolü olan bir genci görmemi tavsiye etti. İlkin James Dean'i hiç gözüm tutmadı. Yine Marlon'u düşünmeye başladım. Ama Osborn'un gönlü olsun diye Dean'ı Warner'ın New York ofisine davet ettim. İçeri girdiğimde o bir kanepenin kenarına oturmuştu, yüzü gereksiz yere asıktı. Bundan hoşlanmadığım için onu beklettim. Buna göstereceği tepkiyi merak ediyordum. Galiba baskın çıkmıştım, odama çağırdığım zaman o küstah ifadesi silinmişti. Çene çalmaya yeltendim ya Jimmy'nin hiç sohbeti yoktu. Öylece oturup birbirimize baktık. Bana motosikletiyle gezmeyi önerdi. Gezintiden zevk aldığımı söyleyemem, zira Jımmy gösteriş yapıyordu: Büyük kent trafiğini umursamayan bir taşra çocuğu. Ofise döndüğümde Osborn'u aradım ve çocuğun aynen romandaki Cal olduğunu söyledim. Jimmy'i yakınımızda oturan John Steinbeck'e gönderdim. Sonradan "Resmen Cal değil mi" diye sordum. "Resmen Cal" dedi. Hepsi bu. Havaalanına gitmek için Jİmmy'i oturduğu kenar mahalleden aldık. İsterseniz inanmayın, ama elinde kağıda sarılıp iplerle bağlanmış iki paketle çıkageldi. O lüks limuzinin içine öyle aykırı kaçıyordu ki!
"Cennetin Doğusu" temelde incil'deki Habil-Kabil hikayesidir bir bakıma. Romanın sadece son kısmı filme uyarlanmıştır. Filmin konusu annesiz büyümüş iki kardeşin baskıcı bir babanın sevgisini kazanmak için yaptıkları rekabet etrafında gelişir. James Dean 'in oynadığı Cal Trask karakteri annesine benzediği gerekçesiyle baba (Raymond Massy) tarafından sevilmez. James Dean için kendi hayatından da bir kesit olan bu rolü başarıyla canlandırmak zor olmaz. Jimmy role öyle uyum sağlar ki çekimler dışında sette de Raymond Massy'le arasında sürekli bir çatışma olur. Hemen ardından Rebel Without a Cause (Asi Gençlik) gelir. İşte bu film James Dean'e bugün akıllara kazınmış olan imajı kazandırır: Asi genç. Film aileleri tarafından dışlanan gençlerin çatışmalarını konu alır. Gerçek hayattaki aile yaşantısına bakıldığında, James Dean için Jim Stark rolünü canlandırmak zor olmasa gerek. Blucin ve çizme giyen, ölümüne araba yarıştıran gençler. 50'li yılların savaş sonrası Amerikan gençliğinin prototipi dense yeridir bu karakter için. Film bu bağlamda bir kült olarak nitelenebilir. Bu arada bilmeyenler için küçük bir not; Asi Gençlik ilk kez proje olarak gündeme geldiğinde James Dean rolü için Tab Hunter, Natalie Wood'un canlandırdığı rol içinse Jayne Mansfield düşünülmüş.
Son rol aldığı filmse Giant olur. Ya da Türkçeye çevrilen ismiyle Devlerin Aşkı. Film Teksas'ın petrolle değişen çehresini inceler. Jett Rink (James Dean) bir çiftlikte sığırtmaç olarak çalışmaktadır. Çiftliğin sahibiyle evlenen Leslie'ye (Elizabeth Taylor) aşık olur. Fakat aşkına karşılık alamayınca zengin olarak intikam alma yolunu seçer. Hayvancılığı bırakarak petrole yönelir ve Teksas'ın en zengini olur. Büyüklüğü paranın belirlediği yerin en büyüğüdür. Gene de doyumsuzdur. Karakteri gereği uyumsuz ve ulaşılmaz bir Teksaslı. Film gerek zengin oyuncu kadrosuyla, gerek tarihsel bir kesit sergilemesi sebebiyle eleştirmenlerden tam puan alır.
Giant'ın çekimleri bittikten çok kısa bir süre sonra yaşamını yitirir Dean. Öte yandan akıllarda en çok kazınan filmi olan Asi Gençlik, sinemalarda en son gösterime giren filmi olur. Nedeni ise bir garabet örneğidir: Stüdyo ölü bir aktörün filminin çok ilgi çekmeyeceğini düşünmüş, fakat içerisinde Dean dışında Elizabeth Taylor ve Rock Hudson'ı da barındıran, büyük bütçeli Giant'ı gösterime sokmadan edememiştir. Filmi takiben binlerce kişinin stüdyoya gönderdiği James Dean temalı mektuplardan sonra, Asi Gençlik izleyicilerle buluşma imkanı bulur.
Sonsöz
Belki bir araba kazası sonucu yaşamını yitirmeseydi, bugün esamesi bile okunmayacaktı James Dean'in... Ancak bu kazada 24 yaşında ölmesi, ona ilk "cool aziz" olma statüsünü kazandırdı. Aslında Marlon Brando dururken, bu payeyi hak etmiyordu bizce, zira Dean'a atfedilen birçok özelliğin (asilik, giyim-kuşam ve aykırılık vb.) patenti zaten Brando'ya aitti. Brando'nun tek kusuru, hala ölmemiş olması kuşkusuz. Medya ve reklam endüstrisi, genç yaşta ölen yıldız sever malumunuz, bakınız Marilyn Monroe örneği. Efsaneler yaratılır, yıllarca bu efsane ince ince işlenerek genç tüketicilerin kalplerine ve elbette cüzdanlarına giden yol olarak kullanılır. Oysa ki Dean hiçbir zaman gerçek manada asi olamadı. Asi olan Brando'dur. "İsyan ettiğin şey nedir Johnny?" sorusuna "Senin sahip olduklarındır!" diyen Brando... Dean yalnızca olay yerinden uzaklaşarak, kendisini kimsenin göremeyeceği bir kuytuda sessizce ağlamayı tercih edecektir.
EKOLAY 30.09.2003

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder